Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Temmuz 2012 Salı

Valiz Hazırlığı

Okulun hazırladığı bir gezi olduğu için Bir akşam aileleri ile öğrencileri hem tanışmak, hem kaynaşmak için toplantıya çağırdılar. On öğrenci, on aile, iki öğretmen, Eğitimal'dan bir yönetici ile bir bahçede toplandık. Çay ve tatlılar eşliğinde sohbet ettik. Bize İngiltere de lazım olacaklar listesi verdiler. Daha önceki gezilerinden uyarıcı anılarını anlattılar. Ben de unutmamak için yazdım. Belki lazım olur diye de buraya kaydediyorum
  Örneğin öğrenciler pasaportlarını uçakta koltuklarının önündeki file göze koyup inerken unutuyorlarmış. Yurt dışında en önemli şey pasaport. Öğretmenler pasaporta ulaşmak için çok zaman harcıyorlarmış.
   Gezerken öğrencinin biri kaybolduğunu hissederse olduğu yerde kalsın biz gelip alırız, güzergah üzerindedir bulmamız kolay olur dediler. Kaybolan kişi aramaya kalkarsa değişik yerlere gidiyor ve bulunması zorlaşıyormuş.
    Tuvaletlerde tahret musluğu olmadığı için zorluk yaşanıyormuş. Bolca ıslak mendil alın yanınıza dendi. Ellerinizin temizliğinede özen gösterin mutlaka sabunla yıkayın dendi.
    Orada giyime pek önem verilmiyormuş. Giyime çok önem veren bizmişiz. Giysileri abatmayalım dediler.
   Kaybolma ihtimaline karşı yanlarında ki paralar valize, çantaya, ceplerine bölünerek kondu. Pasportların kaybolma ihtimaline karşı fotokopileri çekildi valize kondu.
    İngiltere ye yiyecek sokulmadığı için yanlarına yiyecek koymadık.

Kembriç de 15 gün kalacağı için liste ona göre söylendi.
-1 adet dosya
-A4 kağıdı veya defter
-Kalemler
-Sözlük(ingilizceden ingilizceye)
-1adet rulo kağıt havlu
-Normal havlu
-Plaj havlusu(banyo havlusu yerine taşıması kolay olduğu için)
Islak mendil
-Sıvı sabun veya kuru sabun
-Tuvalet malzemeleri (traş malzemeleri)
-7gün giyilecek giyecekler(çamaşır yıkıyamama ihtimaline karşı)
-İç çamaşırı 5adet yeter dendi
-Kazak, yağmurluk (orada hava soğuk olurmuş)
-Spor kıyafetleri; spor ayakkabısı, şort, eşofman altı, terleme fanilası
-Güneş koruyucu yağ
-Rahat yürüyüş ayakkabısı (uzun yürüyüşler yapacaklarmış)
-Adaptör
-Aile fotoğrafları ( Türkiyeyi tanıtmak için)
-Ağrı kesici, Antigribal ilaçlar, İshal ilacı, Antibiyotik,
-Su (2-3 küçük su alın yanınıza dendi)
-50 Türk Lirası kadar yanların da para olsun dendi. Ayrıca Sterlin olarak yanlarına para kondu.

Bize verilen liste bu. Biz başladık abartmaya. Çocuk çamaşır yıkayamaz diye hergüne 1 gömlek, 1 tişört, 1 iç çamaşırı koyduk. Eşim en ince ayrıntıları oğlum yerine düşünerek hareket etti. Hep olumsuz yönleri düşünerek tedbirler aldı. Neyse ki oğlum olumlu düşünüyordu. Hep birlikte valizi hazırladık.
 Oğlumu gönderdik. Sonrasın da haber aldık. Her şey plana uygunmuş. Tek kişilik odalarda, arkadaşları ile aynı koridorda kalıyormuş. Keyfi yerinde imiş.

30 Temmuz 2012 Pazartesi

İftar Sofrası

 Kızımın elinin ağrısı, oğlumun İngiltereye gitme hazırlıkları arasında iki çocuk bir aradayken kayınvalidemi iftara çağırdım. İşte soframız...Ben tencerede et yemeği yapayım diye düşünürken kızım ızgara istedi ve biraz gecikmeli oturduk sofraya.
 Menümüz tarhana çorbası, ızgara et, yoğurtlu ıspanak, taze fasulye, çoban salata, iftariyelikler, kayınvalidemin yapıp getirdiği altüst böreği, karpuz. Bu vesileyle herkesin ramazanı hayırlı olsun.

Kızım, Oğlum

Ben İzmir de iken kızım elinden ameliyat olmuş. Neden dikkatsizlik. Bovlink oynarken bovling topunu fırlatacakken puan kaybetmeyim diye fırlatmaktan vaz geçmiş, ama top onu sürüklemiş ve topun ilerlediği kaygan yola ayağı değince sırtüstü düşmüş.Kafasını yere çarpmış. Sağ elindeki top yere vurma hızıyla yükselip sol elinin üzerine düşmüş ve elüstü orta parmak hasar görmüş. kemikleri kırılmış. Arkadaşları kafasını çarptığı için paniklerken kızım "elim, elim" diye bağırıyormuş. Hemen acile götürmüşler. İlk tedavi yapılıp yarın gel denmiş. Ertesi gün eli şiştiği için doktor "ameliyat edemem" demiş. Elini kalp hizasının üstünde tutarak şişliğin inmesini beklemiş. Ameliyat ta eline çiviler vidalar takılmış kendi öyle diyor. Doktor bir ay rapor vermiş. Bütün bunlar oluken "anneme haber vermeyin, üzülür" demiş. Yavrum benim tabi ki üzülürüm ama yanında olmak isterdim. Ben gelince İstanbula gittik. Kızımı alıp hastaneye götürdük. Pansuman yapılırken eline baktım. Sol elinin sırtı orta parmağa doğru dikişli. Elde sarılıklar ve morluklar var hafif. Pansuman yapıldı ve bir hafta sonra yine gelmesi istendi. İyileşmeye göre alçıya alınacak. Sonrasında fizik tedavi uygulanacak. Kızım akrabaların "gel bizde kal sana bakarız hem de tatil yaparsın" demelerine üzülüyor. Çünkü tatilde değil raporlu olduğunun fark edilmediğini söylüyor. Baya sıkıntılı ağrı çekiyor. Yetmezmiş gibi yedi yemekte midesi ağrıdı. İki gün mide ağrısı çekti. Tek eliyle kendi işini kendi yapmaya çalıştı. Yardım almak hoşuna gitmedi. "Nekadar önemliymiş sol el" dedi. "Neyse ki ucuz atlattın daha kötü olabilirdin" diye teselli vermeye çalıştık. Ağlamamak için kendini tutuyordu. Elini eskisi gibi kullanamayacağından korkuyor. Aksi gibi ikide bir elini bir yerlere çarpıyor ve canı yanıyor. Bu gün babasıyla İstanbula gitti. Alçıya alınabilir.
      
  Oğlum da onbeş günlüğüne İngiltere ye gitti. Dün geçirdik onu. İlk defa bizden bu kadar uzun süre ayrılacak ve üstelik yurt dışında. Kocaman bir valiz aldık ve onbeş günlük giyeceğini yıkamasına gerek kalmayacak şekilde yerleştirdik.
 Babası, ablası ben hep birlikte valizin hazırlanmasına yardımcı olduk.
Cambiridge (Kembriç) üniversitesinde onbeş gün dil kursu almaya gitti. Hem de oraları görüp ufku gelişsin istedik. Okulun hazırladığı gezi ile gidiyorlar. Tamda olimpiyat oyunlarının yapıldığı zamana denk geldi.


Giderken giyeceği giysileri de ayırdı. Dün gece dörtbuçuk da çıktı evden. Dün akşam onbir gibi konuştuk. İyiymiş.

29 Temmuz 2012 Pazar

Oğlumun Doğum Günü

Bu sene oğlumun doğum günü ramazana denk geldi. Akşam yemeğe götürdük. Yaz ortası doğduğu için arkadaşları tatilde oluyor ve doğru düzgün bir doğum günü partisi yapamıyoruz.

Ortaya salata ve sarma söyledik.

Babamız hünkar beğendi yedi.

Anne ızgara köfte yedi.

Genç oğlumuz pizza yedi.

Yediklerimiz yaşamızı ortaya çıkarıyor galiba.

Oğlum onsekizine girdi. Değişen bir şey yok dedi.




Kudret Narı-Ablamın komşusunun bahçesinde

Kudretnarı'nı ilk Banuca'nın bloğunda okudum. Çok faydalı bir meyve imiş. Mayıs ayında ekiyordu. Bende tohumlarından aradım kayınvalidemin bahçesine ekmek için bulamadım. Ablam komşusunun bahçesinde olduğunu söyledi. Gümüldüre gidince ablamın komşusuna gittik. Bahçedeki kudretnarı bitkisinin resimlerini çektim. İki meyveyi olgunlaşınca bize verdi Zekiye hanım.
Mayıs ayı haricinde ekilirse tutmuyormuş. İllede mayıs ayında ekilecek.Yapraklarını asma yaprağına benzettim,onun küçüğü. Destek için çubuklar dikmek gerekiyormuş.
Meyve açılmadan yani olgunlaşmadan yağa yada bala yatırmayın işe yaramıyor. Dalında olgunlaşmasını bekleyin. İçindeki tohumları alın. Tohumlarının etrafındaki kırmızılığı gidermeden kurutun. Kağıt havlunun üzerine koyarak açık bir yerde kurutabilirsiniz.  Çekirdeğin birini çıtlayıp içini yedim aynı kabak çekirdeğine benziyor.
İçindeki kırmızı tohumlarından dolayı kudret narı denmiş herhalde. Çekirdekleri sıyırıp kavuniçi kısmını ezin. İster bala, isterseniz has zeytinyağına yatırın.
 Bala yatırırsanız 6ay bekletip günde 1tatlı kaşığı yeyin. 45 gün yenmesi gerekiyormuş. Şeker hastaları baldakini tercih etmiyorlar tabiki.
Biz meyveyi parçalayıp su şişesine doldurduk.( Eve gelince cam kavanoza koydum.)Üzerini sızma zeytinyağı ile örttük. Zeytinyağının asiti şişede hava yapıyor ve hergün çalkaladıktan sonra ağzını açarak fazla havayı çıkarmak gerekiyor. Zeytinyağında güneşte veya oda sıcaklığında birbuçuk ay bekletmek gerekiyor. Daha sonra günde 1 tatlı kaşığı içmek bağışıklık sistemini güçlendiriyormuş. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için her derde deva oluyor. Kanser, mide rahatsızlıkları v.s  Google teyzeden faydalarına bakılabilir.
Bahçede peper bitkiside vardı şekerhastalığına iyi geliyormuş. Meyveyi koparıp yiyormuşsun. Adı değişik olabilir tam hatırlayamadım.
Bahçede süs kabaklarıda vardı. Kabakları koparıp sonra boyuyormuş. Kabağın içi boş yenmiyor. Kuruyunca dalındaki rengi gidiyor beyazlaşıyor.
Küçücük bahçeye bir sürü yararlı bitki ekmiş Zekiye hanım. Sağ olsun var olsun.

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Bu Sene Gümüldür-2012 tem

Okullar tatil olunca annem başladı gel demeye. Ben öğretmenlere tatil temmuz ayında diyerek beklettim onu.
Benden iki gün sonra da kardeşim eşi ile geldi. Ablam da orada oturuyor.  Hep beraber gezdik. Özdere de ki Askeri kampa gittik. Gün batımını çektim. Ağaçlık alan çok güzel yerdi. Ağustos böceklerinin bu kadar çok öttüğünü bilmezdim. Rahatsız edecek derecede ötüyorlardı.
    Ertesi gün Ahmetbeyli de Gardenya restoranına gittik. Ablam turla gezerken burada kahvaltı etmişler ve çok beğenmiş. Manzaara harikaydı.
                                                         İlerde gölet de görülüyordu.
                                              Burada da gün batımını çekmeye çalıştık.
                                 Önce pazı kavurması geldi çok hoşumuza gitti. Hemen tarif alındı
                                                         Sonra tandır geldi. Harikaydı.
                                           Tencere dolu sandık. Meğer üstündeki sahan doluymuş.
                                    Tencerenin delikli kısmının altında ateş varmış soğumasın diye.
     Kilo hesabı pişiriyorlar. Bir kilo beş kişiye yetti de arttı bile. Tadını söylemeye gerek varmı?
                                              Havuzda kurbağalar vardı. Onlarda  çok öttü.
                                             Güzel bir manzara ve yemek  iyi oldu.
Gümüldür dedik resmini koymadık. Ablamın evinden Gümüldür deniz manzarası. Annemin evinden deniz manzarası kapanmış bu sene. Eski Tarım İlmüdürlüğü yeni Gümüldür Resourt  Denizin kenarına koca binayı dikmiş. Arkasında kalan sokakların deniz manzarasını ve rüzgarını kesmiş. Denizin içinide parsellemiş halka girecek az bir yer kalmış. Gerçi otelin önünden de girilebiliyor denize yasak değil.
    Ablam da kahvaltıya aldı bizi
Masa harikaydı. Başka akşam da mangala çağırdılar. Ben de kukurişçiye götürdüm. Kendim yemem ama babamın ısrarı üzerine iyice pişirttim yanmaya yakın. Ondan sonra yedim. Kardeşim ve eşi denize girmiyorlar. Onlar dönünce deniz sefamız başladı. Sabah babam yürüyüşüne gitti. Benim ayağım ağrıdığı için gidemedim. Kahvaltıdan sonra deniz. Öğleden sonra T.V" Benim güzel evim" i seyrettik. Akşam yemek, Sosyete pazarı paraları harcadık, çay bahçesinde çay içtik.
  Annem hem zayıfla diyor hem börekleri yapıyor. Diyetimi sürdüremedim. Börekleri yedim. Afiyet olsun bana. Torununa da yaptı gönderdi börek.
                                                      Elde açma otlu börek annemin özeli
                                                 Tavada pişirirken elimi yaktım
Annecim çabuk yoruluyor artık. Börek yapma desekte yapıyor. İçi takılıyor yapmayınca. Kışın daha kötüydü burada daha iyi olmuş. Yine de eski dinçliği yok. Gençliğindeki gibi hareket etsin istiyor annem ama vücudu yorgun 76 yaş yoruyor. Babam 83 yaşında olmasına rağmen annemden dinç. Hatta benden bile. Ama sporunu, çalışmasını hiç bırakmıyor. Kendine iş yaratıyor çalışıyor. Oturduğu apartmanın yıllardır duran işlerini halletti. Hiç üşenmez bir iş varsa yapar maşallah.
 devam edecek.